beni ey yağmurların sesiyle uyandıran
nesiydi gelip çarptı göğsündeki o buğu
rahminde bir serinlik kımıldardı durmadan
saçlarından belliydi çetin ceviz olduğu
çıngardı koparıldı anıldı dört bir yanla
sürmeliydi gözleri süzgündü biraz çekik
of ki nasıl kıvraktı raksa durdu karşımda
çarparesi elinde yakışmış pejmurdelik
çıkaracaktı baştan yeminliydi dil-tetik
bir şuhtu ki ser pe ser dökmüştü incisini
işte billur kadehler gibi boynu gayet dik
toynağından pek emin sarsıyordu dipleri
afetti ki çapraşık baharla sarmaş dolaş
hangi daldan serpilmiş kütür kütür bir meyve
ya tardı ya gitardı çevresinde pür telaş
tumturaklı şarkılar kondurulmuş diline
gittikçe daha şahbaz daha gür ve insafsız
bir şeyler kulağına fısıldanmış yukardan
tanrısıyla barışık çaçarondu pervasız
dönüyordu feleğin çarkına uyaraktan
Ali Kemal Akdeniz
Yorumlar